İğdır, doğa güzellikleri ve tarımsal faaliyetleri ile tanınan bir ildir. Ancak, coğrafi konumu ve iklim koşulları nedeniyle sel baskınları gibi doğal afetlere maruz kalma riski taşır. Sel tehlikesi, ani yağışlar, kar erimeleri ve insan kaynaklı yapılaşmalar sonucu ortaya çıkar. Bu sonuçlar, yaşam alanlarına büyük zarar verebilir. Dolayısıyla, İğdır'da sel tehlikesi konusunda önlemler almak, bu afetlerin etkilerini azaltmak büyük önem taşır. Yöre halkının bilinçlendirilmesi, acil durum planlarının oluşturulması ve sel anında yapılması gerekenlerin belirlenmesi, toplumsal dayanıklılığı artırır. Bu yazıda, İğdır'daki sel tehlikesinin nedenlerini, acil durum planı oluşturmayı, sel anında yapılması gerekenleri ve sonrasında alınacak önlemleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
İğdır'da sel tehlikesinin başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği ve yanlış arazi kullanımı yer alır. Ani yağışlar, su kaynaklarının kontrolsüz bir şekilde taşmasına neden olabilir. Özellikle kış aylarında yoğun yağışlar ve bahar döneminde hızlı kar erimeleri, bu durumu daha da artırır. Bunun yanı sıra, tarımsal alanların sulama sistemlerinin yetersiz olması, yüzeysel akışın artmasına yol açar. Tarımda yapılan yanlış uygulamalar, toprağın su tutma kapasitesini olumsuz etkiler. Böylece sel riskinin artışı kaçınılmaz olur. İğdır'ın coğrafi yapısı da sel tehlikesinin diğer bir önemli nedenidir. Dağlarla çevrili olan bu bölgenin, yoğun yağış aldığında suyun birikmesine neden olan doğal özellikleri vardır. Bu gibi durumlar, sel riskini önemli ölçüde artırabilir.
Bir diğer önemli nokta, insan faktörüdür. İğdır'daki yapılaşma kontrolsüz bir şekilde ilerlediğinde, yer altı su kaynakları azalır ve bunun sonucunda yüzey suyu artar. Altyapının yetersizliği, yağışlı dönemlerde suyun akışını engeller. Bu durum, sel baskınlarının daha sık yaşanmasına neden olmaktadır. Ayrıca, dere yataklarının doldurulması ve doğal akış yollarının tıkanması, sel riskini daha da artırır. Uygulanan imar politikalarının, çevreyle uyumlu olmaması bu tehlikelerin büyümesine zemin hazırlar. Dolayısıyla, çevresel faktörlerin ve insan aktivitelerinin sel tehlikesinin nedenleri olarak göz önünde bulundurulması gerekir.
Sel tehdidi ile başa çıkmanın en etkili yollarından biri, acil durum planları oluşturmaktır. Her yerleşim yerinin, olası afet durumları için önceden belirlenmiş bir acil durum planına ihtiyacı vardır. İğdır’daki yerleşim yerleri için oluşturulacak planlar, yerel yönetimler ve halkın işbirliğiyle hazırlamalıdır. Plan, acil durum ekiplerinin hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçmesini sağlar. Bu nedenle, yerel yönetimlerin, halkın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, kapsamlı bir acil durum planı oluşturması elzemdir. Planda, tahliye yollarının, sığınma alanlarının ve iletişim stratejilerinin belirlenmesi oldukça önemlidir.
Ayrıca, acil durum planları eğitimlerle desteklenmelidir. Toplumun her kesiminin bu planlardan haberdar olması gerekir. Eğitimler, hem bireylerin hem de ailelerin bu tür durumlarla başa çıkabilmesini kolaylaştırır. Yerel okullarda öğrencilere yönelik eğitim programları düzenlemek, çocukların da bu konuda bilinçlenmesini sağlayabilir. Böylece, toplumsal dayanıklılık artar ve olası bir sel durumunda panik ve kaos önlenir. Acil durum planlarının başarısı, bu tür eğitimlerin ne ölçüde etkili olduğuna bağlıdır.
Sel anında, sakin kalmak ve doğru adımları atmak hayati önem taşır. Bu durumu yönetebilmek için ilk olarak, evde ya da bulunduğunuz ortamda güvenli bir bölgeye geçmek gerekir. Su seviyesi hızla yükseliyorsa, yüksek bir yere çıkmak en iyi çözümdür. Panik yapmamak ve çevre ile iletişim kurmak hayat kurtarıcıdır. Ayrıca, elektrikle çalışan cihazların fişlerini çekerek elektrik çarpması riskini azaltabilirsiniz. Su baskını ilçeyi etkilediğinde, resmi kaynaklardan güncel bilgi almak için yerel radyo ya da televizyon yayınlarını takip etmek önemlidir. Aile bireylerinizi bilgilendirmek ve onları güvenli bir noktada toplamak, organize bir şekilde hareket etmenizi sağlar.
Bununla birlikte, sel sırasında araç kullanımı oldukça tehlikeli olabilir. Suya daldırılmış bir aracın içinden çıkmak zor olabilir. Bu nedenle, suyun yükselip yükselmediğini iyi değerlendirmek gerekir. Kontrolsüz bir şekilde hareket etmek yerine, öncelikle emniyetli bir nokta belirlenmelidir. Eğer eylemde bulunmak zorundaysanız, araç kullanmaktan kaçının. Su baskınlarının sık yaşandığı bölgelerde, yerel yönetimlerle işbirliği yapmak ve tahliyesi gereken alanlar konusunda bilgi almak hayati önem taşır.
Sel baskınlarından sonra, yöre halkının güvenliği en öncelikli konudur. İlk iş olarak, su baskını sonrası hasar tespit çalışmaları yapılmalıdır. Bu, hem yapıların/mülklerin güvenliği açısından önemlidir hem de insanların ihtiyaçlarının belirlenmesine olanak tanır. Yöredeki acil yardım kuruluşları, zararı minimize etmek için etkin bir şekilde çalışmalıdır. Yöntemler arasında, acil yardım malzemelerinin dağıtımını gerçekleştirmek ve sağlık hizmetleri sunmak öncelikli hedef olmalıdır. Aynı zamanda, yaşanılan sürecin anlık değerlendirilmesi, gelecekteki olası tehlikeleri önleme adına yol gösterici olacaktır.
Dolayısıyla, tüm ilçe halkının dayanışma içinde olması gerekir. Mahalle sakinlerinin, komşularına yardımcı olmak için harekete geçmesi önemlidir. Toplumun birlikte hareket etmesi, yaraların daha hızlı sarılmasını sağlar. Belediyeler, bu süreçte toplumsal bilinci artırmalıdır. Eğitim programları, bilgi verici panolar ve bilgilendirme toplantıları ile geçmiş deneyimler paylaşılmalı, böylece sel sonrası alınacak önlemler hakkında bilgi verilmelidir. Tüm bu çalışmalar, sel tehlikesinin azaltılması ve gelecekte daha dirençli bir toplum oluşturulması açısından gereklidir.